31 Mayıs 2011 Salı

Gitmek mi zor, kalmak mı?
Kalıp da, gitmeyi düşünmek ve gidememek mi yoksa...
Ön plandayım
                                                      ve düşüncelerim kadar netim,
                                                                                                                 gitmedim...
Duruşum aklımın gitmekte kaldığını fısıldıyor...

Biliyorum,
Baktıkça etkileniyor
Gitmedin diyorsun...


4 Mayıs 2011 Çarşamba

Tezer Özlü - Yaşamın Ucuna Yolculuk



İnsanın gerçek yeteneğini, tüm yaşamını, kanını, aklını, varoluşunu verdiği iç dünyasının olgularının sizler için hiçbir değeri yok ki. Bırakıyorsun insan onları kendiyle birlikte gömsün. Ama hayır, hiç değilse susarak hepsini yüzünüze haykırmak istiyorum. Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yönüm yok. Aranızda dolaşmak için giyiniyorum. Hem de iyi giyiniyorum. İyi giyinene iyi yer verdiğiniz için. Aranızda dolaşmak için çalışıyorum. İstediğimi çalışmama izin vermediğiniz için. İçgüdülerimi hiçbir işte uygulamama izin vermediğiniz için. Hiçbir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz. Yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. Evlerinizle. Okullarınızla. İş yerlerinizle. Özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın, dediniz. Aç kalmayı denedim, serum verdiniz. Delirdim, kafama elektrik verdiniz. Hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim, gene aile olduk. Ben bütün bunların dışındayım.

1 Mayıs 2011 Pazar

sıradan bir başka gün...
gülümseyen yüzüyle karşılayan teyze
görüntüsünün alınmasına karşı değil
ancak kıyafetinin uygun olmadığını düşünüyor...
biz neyin peşindeydik?

biz ne veriyoruz, onlar ne istiyor

Sıradan bür gün...
bir sınav sabahı...
kendi içlerinde güvenlik çemberlerini delemkten bıkmamış olan bir grup, sınavda artık kişileri, hakları veya güvenliği korumak yerine kağıt parçacıklarını korumaya almışlar...
aracınızın anahtarını dahi bırakabileceğiniz bir görevli bulamıyorsunuz o kadar kişinin arasında...
çünkü onlar mal veya can güveliğinde değil, kağtıların peşinde...
grubun dışındaki grup buna daha hevesli ve işlerini de layığı ile yerine getirebilecek kadar sorumluluk sahibi...
önemli olacağı düşünülecek bir sınava aracınızın anahtarını hiç tanımadığınız ellere teslim ederek giriyorsunuz...birileri tereddüt ederken birileri tereddütsüz bırakıyor.
sınav çıkışında hala aynı yerde duran ellerin sahibine hala aynı yerdesiniz dendiğinde , kurduğu tek cümle yetiyor

- söz vermiştim!!!

söz verdi ve yerine getirdi...dışarıdaki grup!!!